Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan’ın Fransa’ya siyasi sığınma başvurusu yapmasının ardından, Genç Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Uzan’ın yakın dostu Emin Şirin son durumu değerlendirerek, “Cem Uzan’ın bugünkü durumunun adı sürgündür” dedi. Şirin, Uzan’ı Ağustos ayı sonundan bu yana görmediğini belirterek, “Fransa’ya gittiğini öğrendiğimizde rahatladık” diye konuştu.
Libananco davasında Kasım ayında kritik bir karar verileceği hatırlatıldığında Şirin, “Cem Uzan, bu davada 10.2 milyar doları ana para olmak üzere toplam 20 milyar doları kazandığında, burada kalsaydı başına ne geleceğini bilemezdi” diye konuştu. Şirin ayrıca, “Fransa’nın bu kararı Libananco davasını Uzan açısından menfi yönde etkilemez, lehine bir durum yaratır. Fransa gibi bir ülkenin, Cem Uzan’ın siyasi olarak linç edildiğini, mallarına haksız şekilde el konulduğu iddiasını incelemeye değer bulması, dava açısından da önemlidir” diye konuştu.
VATAN GAZETESİ
“Türkiye`de yaşama koşulum artık yok!” “Hükümet beni çökertti”
Fransa’ya sığınırken ‘Türkiye’de yaşama koşulum artık yok’ dedi
Cem Uzan’ın Fransa’dan sığınma isterken, “Türkiye’de artık yaşama koşullarım ortadan kalktı” gerekçesini ortaya koyduğu belirlendi. Cem Uzan, Türkiye’de ekonomik ve psikolojik baskı altında olduğunu da Fransız yetkililerine aktardı.
FRANSA’ya siyasi sığınma talebinde bulunan ve Paris’in lüks bir semtinde yaşadığı tespit edilen firari işadamı Cem Uzan’ın sır gibi saklanan sığınma dosyasıyla ilgili bilgiler ortaya çıkmaya başladı. Cem Uzan’ın, Fransız makamlarına verdiği sığınma dilekçesinde “Artık Türkiye’de yaşama koşullarım ortadan kalkmıştır” diyerek, “psikolojik ve ekonomik baskı altında olduğunu” dile getirdiği öğrenildi.
Hükümet beni çökertti
Hürriyet’in OPFRA (Fransa Mültecileri ve Uyruksuzları Koruma Ofisi) dosyasına yakın Fransız bir kaynaktan edindiği bilgiye göre, Cem Uzan, başvuru dosyasında hükümetin ekonomik olarak kendisini çökertmek istediğini ve bu yüzden sürekli baskı altında yaşadığını belirtti. Aynı kaynak, Uzan’ın 3 aylık oturum hakkının otomatik bir şekilde sürecin sonuna kadar uzatılacağını da belirterek, Interpol tarafından çıkartılan Kırmızı Bülten’le aranmasının bu aşamada etkisi olmayacağını savundu. Kırmızı Bülten’le aranan önemli başvuru sahipleri için genelde göçmenler arasında “Komisyon” diye bilinen CNDA adlı kuruluş karar veriyor.
Kabul olasılığı güçlü
Yetkili, “Komisyon’da insan hakları kuruluşları, Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin üyeleri de vardır. Sorumluluğu paylaşmak ve sivil kurumlara da pay etmek için bu tür zor kararları daha çok Komisyon alır” uyarısında bulundu. Fransız yetkili, Uzan dosyasının sıradan başvurudan farklı bir prosedürle ve büyük gizlilik altında izlendiğini dile getirerek, sonuçta sığınma talebi almasına da kesin gözüyle bakıldığını söyledi.
Sığınma prosedürü nasıl işliyor
Fransız yasalarına göre, OFPRA’da “ret” yanıtı çıkarsa CNDA adlı Özel Statülü Üst Mahkeme’ye gidebilecek. Buradan da “ret” alınırsa Danıştay ve İdari yargı aşaması var.
Ancak komisyondan sonraki aşamalarda, kararın değişmesi olasılığı zor. En son aşama Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi.
Bu süreç 6 ay ila 2 yıl arasında değişiyor ve Komisyon’dan ret gelmesi durumunda talep sahibinin Fransız yasaları tarafından korunması durumu ortadan kalkıyor.
Kişi bu aşamadan sonra Avrupa dışına veya kendi ülkesine gönderilebilir.
Sığınmacı başka bir ülkeye gitmek istiyor ve giriş hakkı varsa oraya gönderilebiliyor.
Yani Cem Uzan, sığınma talebi kabul edilmese bile Ürdün’e gönderilebilecek, Türkiye’ye iade edilmesi şartı bulunmuyor.
“Benim yurtseverliğim, insanın bireysel özgürlüklerinin ve adaletin önüne geçemez…”
Devlet Bahçeli Beyefendi, “Türk iş hayatında ve siyasi hayatta önemli görevler üstlenmiş bir kişinin, ülkesini terk ederek bir başka ülkeye sığınması, siyasi ahlaka, toplum ahlakıyla ve vatanseverlikle bağdaşmayan bir yaklaşımdır… Tasvip etmiyorum…” dedi…
Ama bu kadar basit değil bu siyasi iltica telabi Türkiye için…
Ben hiçbir zaman siyasi iltica telabinde bulunanları hor görmedim, haksız bulmadım…
“Sen ne biçim Türk’sün, yoksa vatan haini misin?..” diye sormadım…
Bu suçlamayı 12 Eylül darbesinden dolayı Avrupa’dan siyasi iltica isteyenler için de yapmadım, Abdullah Gül’ün “türbanla üniversitede eğitim hakkı isteyen eşi için de..”
Onları haklı görmem değil mesele…
İnsanların, ülkelerinin dışında da başvuracakları bir merci, bir liman, bir adelet mekanizması olması gerektiğine inandığım için…
Benim yurtseverliğim, insanın bireysel özgürlüklerinin ve adaletin önüne geçemez…
Onun için ben Devlet Bahçeli Beyefendi gibi düşünmüyorum…
REHA MUHTAR
VATAN GAZETESİ
İki Yüzlüler, Fırsatçılar!
Cem Uzan’ın arkasından teneke çalmak!
İnsanoğlu; her yaşta, her devirde, her mevkide, her zekada, her zenginlikte, her şan-şöhrette ve her güçte hata yapabilir.
Orhan Gencebay boşuna söylememiş o ünlü ‘Hatasız Kul Olmaz’ şarkısını…
İşte size Cem Uzan örneği…
Çok yakın geçmişte; başta Cem Uzan olmak üzere, ‘Uzan Ailesi’ bir efsaneydi.
Çalışanlarını bırakın, kimselerin yanına dahi yaklaşamadığı bir ‘tabu’ydu onlar.
Şimdi bakın ne hallere düştüler.
***
İnsan bir kere düşmeye görsün; bir dönem Cem Uzan’ın yüz metre yakınına dahi sokulamayanlar, bugün arkasından adeta teneke çalıyor.
Güçlü olduğu dönemlerde; Uzanlar’ın yanında olanlar, rakip gazete veya televizyonlarda çalışanlar, birtakım şeyleri böylesine destursuzca yazıp-söylemeye cesaret edemezdi.
Bugün bakın gazete sayfalarına veya televizyon ekranlarına, neler yapıyorlar.
Yazının başında da belirttiğimiz gibi; ‘insan bir kere düşmeye görsün’ anında pusuda bekleyenlerin maskarası olur.
***
Bunun adına dense, dense ‘iki yüzlülük’ ve ‘fırsatçılık’ denir.
Kubilay Çelik
Güneş Gazetesi
Cem Uzan`a Siyasi Linç Kimler Tarafından Yapıldı
Doğruya doğru Cem bey genç, yakışıklı ve en önemlisi müthiş hırslıydı.
Kadro kurmaksızın, parti programı hazırlamaksızın, vizyon ortaya koymaksızın sadece hırsı ve görüntüsü ile 2002 Kasım’ında milyonlarca insandan oy aldı.
AKP ilk kez Cem Uzan’ı, aldığı sonuç bağlamında o gün fark etti.
Cem beyin Genç Partisi’nin yaptığı bu sürpriz atak, projeksiyonları Uzan’a yöneltti.
Seçim öncesinde Cem Uzan’ı siyaseten zerre umursamayanlar onun Tayyip beye alternatif olabileceğini dillendirmeye başladı ve Uzan’a kadro ve program desteklerini vaat etmeye başladı.
Evet Uzan seçimden sonra büyümeye ve öne çıkmaya başladı…
Birkaç ay geçmedi, ABD Ankara Büyükelçiliği siyasi müsteşarı, AKP zirvelerinden randevu talep etti.
Kamuoyundan saklanan bu görüşmede siyasi müsteşar, ABD Elçiliğinin yaptığı geniş tabanlı kamuoyu araştırmasının sonuçlarını sundu ve şunları söyledi:
- “Cem Uzan’ın, bugün seçim yapılırsa oyu yüzde 21.. Bunun henüz kendisi bile farkında değil. Bu durum ortaya çıkarsa AKP grubunu hem imajı hem de para gücü ile çözebilir… Dahası iş dünyası ve medyanın bir bölümünü arkasına alabilir… Biz Cem Uzan gibi, kendi başına buyruk, maceracı ultra milliyetçi bir ismin Türkiye’nin başına geçmesini çok tehlikeli buluyoruz. Bu itibarla size Cem Uzan için hemen tedbir alın diyoruz.”
Peki sonrası mı?
AKP zirveleri hemen iki ayrı anket yaptırdı… Sonuç benzerdi… Ve hemen düğmeye basıldı.
Önce ÇEAŞ ve Kepez, akabinde banka operasyonları yapıldı. Kemal bey yurt dışına kaçmak zorunda kaldı, derken Uzan ailesinin malları satıldı ve ABD’li Motorola’ya da parası anında ödendi.
Cem Uzan için malum davalar açıldı ve o davalarından birinden ceza alma noktasına geldiğinde yurt dışına kaçtı.
Uzan ailesinin çöküşünün kısa hikayesi budur.
Kuşkusuz bu süreçte ABD tarafından AKP gibi Aydın Doğan medyası da Cem Uzan’ın imha edilmesi olayında kullanılmıştır.
Peki Cem Uzan, bütün bu gelişmeleri hiç mi görmedi ve tedbir almadı?
Gördü ama yanlış mihmandarlarla yanlış kapılara kapılandı!
Uzan’a yakın çalışma çevresinden birileri istisnasız her gün “Haftaya darbe olacak” türü haberler götürüyordu. Cem bey buna inandı.
15/10/2009
Sabahattin ÖNKİBAR
YENİÇAĞ GAZETESİ
Siyasi Linç:
http://www.cem-uzan.org/?cat=26
Genç Parti Genel Merkezi Basın Açıklaması: “Siyasi Linç Herkes Tarafından Kabul Edilmektedir!”
GENÇ PARTİ GENEL MERKEZİ BASIN AÇIKLAMASI
Son günlerde yazılı ve görsel basında Genel Başkanımız Sayın Cem UZAN ve Genç Parti ile ilgili çeşitli haberler yeralmaktadır.
Ülkesini ve milletini bu kadar seven, yatırımlarını kendi ülkesinde yapan, binlerce kişiye iş ve aş vererek ülke kalkınmasına önemli katkılar sağlayan GENÇ PARTİ Genel Başkanı Sayın Cem UZAN’ın, bilgi ve birikimlerini ülke yönetiminde kullanmak amacıyla çıktığı yolda uğradığı siyasi linç, herkes tarafından kabul edilmektedir.
Siyasi çıkarlar ve hesaplar doğrultusunda alınan kararlarla yürütülen süreçte, Anayasanın tüm bireylere tanıdığı “ ifade ve adil yargılanma özgürlüğü” kısıtlanmış, baskı ve zulme maruz bırakılmıştır.
GENÇ PARTİ teşkilatı bugüne kadar olduğu gibi, bugün daha da kenetlenerek, Genel Başkanımız Sayın Cem UZAN’ın yanında ve verdiği kararların arkasındadır.
GENÇ PARTİ’liler, tek yürek olarak Genel Başkanımıza yapılan haksızlıkların hesabının milletimiz tarafından sorulacağına ve GENÇ PARTİ’nin bu süreçte daha da güçlenerek, Türk siyasetinde etkin rol oynayacağına yürekten inanmaktadır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Melek DİNGAZ
Genel Sekreter
15 Ekim 2009 yayınlandı. Yorum Yok »Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal: “Fransa’ya bir işadamının iltica etmek durumunda kalmış olması üzüntü verici”
Cem Uzan’ın Fransa’ya iltica etmesiyle ilgili soruyu da yanıtlayan Baykal, Fransa’ya bir işadamının iltica etmek durumunda kalmış olmasının üzüntü verici bir durum olduğunu dile getirdi. “Bu konunun daha tam aydınlığa kavuşmadığını da görüyorum” diyen Baykal, şöyle konuştu:
“Türkiye insan haklarının güvence altında olduğu, hukuk devleti kurallarının sağlam şekilde işletildiği, devletin hiç kimseyle bir kişisel hesaplaşma noktasına gelmediği, gelemediği, herkesin özgür ve güvenli şekilde yaşabildiği bir ülke olmalıdır. Bu konuda sorunların, sıkıntıların ortaya çıkması, yabancı ülkelerin Türkiye’de yaşanan olaylar karşısında böylesine kararlara yönelmesi, işbirlikleri yapmaları çok düşündürücüdür. Hukuk bir tehdit unsuru değildir. Mahkeme iktidarın sopası değildir. İnsanlar geleceklerinden emin olabilmelidir ve Türkiye’deki herkes kanunların gerektirdiği sonuçları bir vatandaş olarak yaşamayı içine sindirmelidir. Bu memleketin kanunları hem doğru uygulanmalı, hem de herkes kanunların uygulanmasına saygı göstermelidir. Ne kanunlar belli insanlar için özel savaş açmanın bir aracı haline gelmemelidir. Kimse sindirilmeye çalışılmamalıdır, kimse yıldırılmaya çalışılmamalıdır. Ve kimsede kanundan kaçmamalıdır. Bizim anlayışımız bu.”
ANKA
Fransa Siyasi Sığınma Talebini Doğruladı.
Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Bernard Valero, Cem Uzan’ın Fransa’dan siyasi sığınma talebinde bulunduğunu teyit etti.
Bakanlıkta yapılan olağan basın toplantısında, ilgili soruları yanıtlayan Valero, Uzan’ın başvurusunun diğer başvurularda olduğu gibi rutin süreçten geçirilerek mülteciler ofisi OPRA tarafından değerlendirildiğini söyledi.
14 Ekim 2009 yayınlandı. Yorum Yok »Cem Uzan`a Yapılan Siyasi Linç ve Siyasi Sığınma
Cem Uzan’ın Avukatı Şaylan Çığgın yaptığı yazılı açıklamada, Fransa’dan Cem Uzan’a “siyasi sığınma” hakkı verildiğini bildirdi.
Avukat Çığın yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
“Cem Uzan, 2003 senesinin haziran ayında başlayan ve bugüne kadar aralıksız olarak sürdürülen siyasi linç kampanyası nedeniyle büyük sıkıntılar yaşamıştır.
Siyasi baskı ve zorlamalar ile seneler sonra bile kendisine ve küçük çocuklarına karşı açılan suni davalar ile uğraşmak zorunda bırakılmıştır.
Cem Uzan hiç haketmediği halde kendisine yaşatılan bunca sıkıntıdan sonra Fransa’nın siyasi sığınma hakkı vermesinden dolayı Fransa’ya büyük bir minnet duymaktadır.
Dünyanın en önemli devletlerinden Fransa tarafından Cem Uzan’a siyasi sığınma hakkı tanınmış olması son derece önemlidir.
Cem Uzan bundan sonraki yaşamını Fransa’da devam ettirecektir.”
ANKA
12 Ekim 2009 yayınlandı. Yorum Yok »